14-16 Aralık tarihleri arasında Hilton Otel’de gerçekleşen İstanbul Art Show birçok sanatçı ve galeriyi sanatseverlerle buluşturdu.
Binlerce eserin yer aldığı, Türkiye’nin yeni sanat fuarı İstanbul Art Show’a ilgi büyüktü.
Sanat dünyasından değerli ressam ve profesyonellerle yapılan açık oturumlar/söyleşilerde Türkiye’de sanat piyasası, sanat hukuku, ülkemizde çağdaş sanatın geliştirilmesi ve benzer konular irdelendi. Devrim Erbil ve Bedri Baykam’da etkinliğe katılan sanatcılar arasındaydı. Fuar alanında eserler ziyaretçiler tarafından ulaşılabilir bir platformda sergilenirken, sanatçılarla bu ambiyansta bir arada bulunmak ve tanısmak mümkündü. Ülkemizde sanatın daha ulaşılabilir olması ve her kesime ulaşabilmesi hedeflenen fuarda farklı bütçelere uygun eserler satışa sunuldu.
Fuarın ilk gününde, Onur Konuğu Prof. Devrim Erbil’e Türk sanatına katkıları dolayısıyla plaket verildi. Türkiye’nin önde gelen ressamlarından Ergin İnan, Özdemir Altan, Güngör Taner, Mehmet Güler, Mehmet Gün, Ahmet Güneştekin, Balkan Naci İslimyeli, Hunt Slonem, Senem Erseven, Ekrem Yalçındağ, Şefkat İşlegen, Arzu Karcı ve Nezih Çavuşoğlu’nun resimlerinden oluşan bir karma sergi, sanatseverlerle buluştu.
Posthümanizm temasıyla hazırlanan söyleşilerde, Yazar, Dramaturg ve ÇROP (Çizgi Roman Okurları Platformu) Başkanı Ümit Kireççi, sanatta transhümanizm ve posthümanizmi, anlattı. Geleneksel tasvir sanatından ve minyatürden esinlenen, çizgisel bir istif beğenisini resimlerine yansıtan Prof. Devrim Erbil, İstanbul Art Show’un sanat danışmanı Yalın Alpay’la birlikte yaptıkları söyleşide, resminin özelliklerini sanatseverlerle paylaştı. Prof. Dr. Aylin Seçkin, Menekşe Polatcan Serbest’in moderatörlüğündeki oturumda, Türkiye’de sanat piyasasını modellemeler eşliğinde ele aldı. Jaleh Nezamdoustroudsari ise sanata; sığınmacı bir ressamın gözünden baktı.
İstanbul Art Show’u organize eden TGExpo Genel Müdürü Gönül Akyıldız neden sanat fuarı düzenlediklerini şöyle anlattı; “İstanbul Art Show ile ülkemize yeni bir marka kazandırmanın mutluluğu içindeyiz. Hedefimiz; sanat alanında ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek ve her yeni yıl markamızı sağlam adımlarla büyütmek arzusundayız.
Sanatın başlattığı postmodern dönem; siyaset, ekonomi ve kültürden sonra, bizzat bizi, insanı da etkilemeye başladı. Son 10 yıla baktığımızda, akademi çevrelerinde ve bilim dünyasında, “posthuman” yani “insan ötesi” kavramının dolaştığını görüyoruz. Nano teknoloji, gen klonlama, yapay zekâ gibi ileri teknolojilerin insan bedenine eklenmesi, insanın zihinsel, fiziksel ve duygusal yetilerinin geliştirilmesi, hastalıkların, acıların yok edilmesi ve yaşam döngüsünün sonsuza kadar uzatılması “posthuman” kavramıyla karşımıza çıkıyor. Tüm bu gelişmeler sanatı da kökünden değiştirmeye aday… Bu gelişmelerin en önemli örneğini, 2018 yılında yapay zekâ tarafından yapılan bir resmin, New York’taki Christies müzayedesinde 432 bin dolara satılması ile yaşadık. Türkiye’de 2017 yılı müzayede piyasasının toplamının, 13 milyon dolar olduğu düşünüldüğünde, yapay zekâ ve posthuman’ın sanatı ne kadar köklü bir biçimde sarstığı anlaşılabilir. Sanatın üretilişini de, piyasa ederini de, böylesine dönüştüren/dönüştürecek olan posthuman kavramını İstanbul Art Show’un ana teması olarak belirledik.”